Sabela Carme Su Kullanıcısı / Su Profesörü / Aqua Bölüm Başkanı
Mesaj Sayısı : 9 Nume : 4972
| Konu: 2. Su Dersi. ~ 1. Sınıflar. Paz Mayıs 15, 2011 7:59 pm | |
| Siyah saçlarını geriye atarak koridorda ilerliyordu. Gözleri en yakındaki öğretmenler tuvaletini arıyordu, kısa süre içerisinde kendine bir çekidüzen vererek öğle vaktinde birinci sınıfların dersine girecekti. Sonunda bir tuvalet bularak rahatladı ve tuvaletin kapısını kilitleyerek buranın sadece ona ait olduğunu hayal etti kısa bir süreliğine. Sabahleyin kabarttığı saçları, sabahki kadar olmasa da yine de canlı görünüyordu. Biraz eliyle onları da düzelttikten sonra aradaki kıvırcıkları öne aldı ve gözlerini kontrole girişti. Her zamanki gibi masmavilerdi ve parıldıyorlardı. Gözüne çektiği kalem ise gözlerinin mavisinin daha çok belli olmasına sebep oluyordu. Biraz taşmış olan kalemini eliyle düzeltti ve ardından kırmızı dudaklarına geçti. Minik el çantasından çıkarttığı kırmızı rujla dudaklarını belirginleştirdikten sonra üzerindeki siyah deri elbiseyi biraz yukarı çekti ve tuvaletin içerisinde elbisesiyle aynı renkte olan topuklu ayakkabılarıyla yürüyerek çıkan sesi kontrol etti. Bacaklarını kaplayan şeffaf çorabını düzleştirdi. Ve minik çantasından çıkardığı yosun kokulu minik parfümü üzerine sıktı. Bu parfüm tahmin edemeyeceği kadar güzel kokuyordu, dolayısıyla büyük bir hevesle işini bitirdi. Son bir kez aynada kendisine baktı, tam da görünmek istediği gibiydi. Okul yönetiminden uyarı almamayı umuyordu fakat profesörlerin giyimiyle alakalı bir kural olmadığını hatırlayarak sevindi. Hazır olduğunu hissettiği zaman tuvaletin kapısını açtı ve yavaş adımlarla kıvırtarak yürümeye başladı.
Koridorlarda yürürken gördüğü ve artık tanıdık olan su öğrencileriyle selamlaşıyordu. Onların iğrendiği birkaç ufak espri yaptıktan sonra yanından uzaklaşanlara ise sadece gülüyordu. Emindi ki arkasından her şeyin sadece fizik olmadığını konuşuyorlardı ama bu umrunda değildi. O nasıl istiyorsa öyle davranıyordu ve öyle yaşıyordu. Kendi öğrenciliği döneminde yapamadıklarını profesör olarak yapıyordu. Diğer profesörler gibi katı ve kuralcı değildi. Fakat bu özelliklere sahip olmamasına rağmen otoritesi genişti ve öğrencilerle rahatlıkla iletişim kurabiliyordu. Espri yapmadığı zamanlarda öğrencileri oldukça eğlendirdiğini, en azından baymadığını düşünüyordu. İlerlerken çıkardığı topuklu ayakkabı sesleri, bir profesörün oradan geçtiğine işaret edercesine güçlü ve otoriterdi. Dersliğine doğru ilerlerken tanımadığı öğrencilerden de selamlar alıyordu ki o bunu rahatsızlık haline getirmiyordu ve takmıyordu. Sadece onlara gülümseyerek ve selamlarına aynı şekilde karşılık vererek geçiştiriyordu. Birkaç dördüncü sınıflı serseriye de ağzındaki sakızla göz kırptıktan sonra dosyalarını yere düşürdü ve içinden bir lanet okudu. Bu elbiseyle eğilemeyeceğini düşündü ve oradan geçen öğrencilerden yardım istedi. Öğrenciler memnuniyetle yardım ettikten sonra uzaklaştılar. Sabela da tatmin olmuş bir ifadeyle onlara gülümsedi, elbisesini çekiştirdikten sonra dik bir şekilde sınıfına girdi ve öğretmenler masasına oturdu.
Sabela sınıfa girdiğinde dersliğinin dağınıklığını fark etti ama kendisi düzeltmeyecekti. Buradan az önce çıkan üçüncü sınıflıları gelecek teneffüs çağırtıp toplattırmaya karar verdikten sonra birinci sınıfların bir suçu olmadığını düşünerek sıralara doğru ilerledi ve eliyle tutabileceği çöpleri alarak çöp kutusuna attı. Bu sırada sınıfa yavaş yavaş öğrenciler de dolmaya başlamıştı, ilgisini çeken ise geçen dersten çok daha kalabalık bir topluluğun içeri girdiğiydi. Demek ki dersten daha ilk günden kaytaran öğrenciler vardı ama onları mazur görmeyi yeğliyordu çünkü ilk günlerinde derse girmek oldukça zor bir şeydi. Ailelerinden yeni koparılmış gençlere alışma süreci tanınması gerektiğini düşünüyordu. Ama Magia Adası'nda hiçbir şey gerektiği gibi değildi, tabi bu kendi düşüncesiydi ve sadece kendisi bilmeliydi. Başkaları duyarsa gerçekten felaket bir son onu bekleyecekti ki zaten kısa bir zaman sonra gelecek sonunu hızlandırmayı planlamıyordu. Yavaş yavaş doluşan sıralara baktı ve kendisine selam veren öğrencilere aynı şekilde karşılık verdi. Bir saatine, bir de sıralara baktı. Artık başlama vaktinin geldiğine emin olunca da tahtanın önüne geçerek anlatmaya başladı.
Ensesinden yukarıya doğru havalandırdığı saçları eşliğinde dersi anlatmaya başladı. "Merhaba çocuklar, bir dersimizde daha birlikteyiz gördüğünüz üzere." dedi gülümseyerek ve kendinden emin dik adımlar eşliğinde. "Hepinizin yavaş yavaş Magia Adası'na alışmaya başladığını düşünmekteyim, ister istemez birkaç arkadaşınız olmuştur bence. Olmadıysa yanıma gelin, ben size ayarlarım bir iki tane sucu." dedim ve kendi kendine güldü ama sınıftan ses çıkmayınca ve kibarlık olsun diye gülen kuzuların dışında bir ifade değişikliği göremeyince ders başlangıcını kısa kesmeye karar verdi. "İsterseniz daha fazla dersi bulandırmadan başlayayım ben." dedi ve birkaç ona hak veren onaylamayla beraber öğrencileri sıralarından kaldırdı. "Şimdi tek sıra halinde gölün kenarına gideceğiz." dedi öğrencilerin ayağa kalkıp sıra olmasını beklerken. Bir bardak sudan göle geçiş aşamasında heyecanlandıklarını gözlemlediği öğrencilerle beraber gülerek ilerlemeye başladı.
Gölün kenarına vardıklarında bütün öğrencilerden yere oturmalarını istedi. Arada sızlananlar da olsa yavaş yavaş hepsi çökmüştü. Şimdi sıra ondaydı, bir el hareketiyle önünde bir buz zarı oluşturmuştu. Gülümseyerek şaşkın şaşkın ona bakan öğrencilere anlatmaya başladı. "Odaklanın arkadaşlar, hepiniz bunu yapabilecek güçtesiniz çünkü hepiniz yüce element suyun kullanıcısı, mükemmel varlıklarsınız. Herkesten farklı olduğunuz ve bunları kolayca yapabildiğiniz için bizimlesiniz. Sadece göle ve gölün içindeki suya konsantre olun. Tek düşündüğünüz şey bir süre için elementiniz olsun. Ardından elinizi kaldırdığınızda oluşacak buz zarına siz de şaşıracaksınız. Buz zarı, bir tür savunma büyüsüdür. Yavaş yavaş bunu büyüteceğiz ama bu derslik sadece yapımını öğrenmemiz yeterli. Herkes kendisi denesin, sonra tek tek denettireceğim." dedi bir kez daha su zarını onların önüne serdikten sonra. Öğrencilerini merakla izliyordu, çabaları ve başlangıçları hoşuna gidiyordu ve arada bir eski kendisini hatırlayarak eğleniyordu.
| |
|